Ülker ve Sabancı Üniversitesi'nden Tarımda Devrim: Raflarda 'Zenginleştirilmiş Bisküvi'!

Ülker, Sabancı Üniversitesi ile iş birliği yaparak çinko ve selenyum bakımından zenginleştirilmiş buğdaydan ürettiği sınırlı sayıda Saklıköy bisküvisini tanıttı. İki yıldır devam eden Biyofortifikasyon Projesi, tarımdaki sürdürülebilirlik ve halk sağlığı alanında yenilikçi bir yaklaşım sunuyor.

Ülker ve Sabancı Üniversitesi'nden Tarımda Devrim: Raflarda 'Zenginleştirilmiş Bisküvi'!

Ülker, Sabancı Üniversitesi ile işbirliği içinde gerçekleştirdiği Biyofortifikasyon Projesi sayesinde tarımsal ve beslenme alanında kayda değer bir gelişime imza attı. Bu proje çerçevesinde, tarlada çinko ve selenyum takviyesinin yapıldığı buğdaylar, mineral bakımından zenginleştirilerek hem toprağa hem de sofralara değer kattı. Bu buğdaylardan elde edilen un ile üretilen Saklıköy Tarlada Zenginleştirilmiş Tahıllı bisküviler, sınırlı sayıda tüketicilerin beğenisine sunuldu.

“TARLADAN SOFRAYA” BESLEYİCİ BİR DÖNÜŞÜM

Proje süresince gerçekleştirilen incelemelerde, zenginleştirilmiş buğdaydan üretilen tam buğday ununda çinko seviyesinin %46 oranında arttığı, selenyumun ise 18 kat yükseldiği belirlendi. Laboratuvar analizleri, bu mineral artışının un ve nihai ürün üzerinde başarılı bir şekilde etkili olduğunu kanıtladı.

Ülker CEO’su Özgür Kölükfakı, bu projeyi “toprağın sağlığından bireylerin sağlığına uzanan bir değer zinciri” olarak tanımladı. Kölükfakı, “Çinko ve selenyum gibi sıkça eksikliği görülen minerallerin bu metotla doğal yollarla artırılması, hem çiftçilerin hem de toplumun sağlığı için fayda sağlayacaktır” şeklinde ifade etti.

photo-2025-07-10-12-11-37.jpg

ATALIK BUĞDAYLAR, SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE YENİ HEDEFLER

Kölükfakı, daha önce Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsü ile işbirliği içerisinde geliştirilen Aliağa Bisküvilik Buğdayı ve Kavılca buğdayıyla üretilen özel ürünlerden de bahsetti. 2025 itibarıyla 101 çiftçi ile birlikte onarıcı tarım uygulamalarını sürdüreceklerini belirtti. Şirketin hedefi, 2030 yılına dek bu modeli 10 bin dekarlık alanlara yaymak.

PROF. DR. ÇAKMAK: “MİNERAL KAYBI, GİZLİ AÇLIĞIN TEMEL NEDENİ”

Projeyi bilimsel açıdan yöneten Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çakmak, yüksek verimli tarım çeşitleri ile topraklarda önemli mineral kayıpları meydana geldiğini vurguladı. Çakmak, “Toprak eksikse, gıda da eksik; insan da…” diyerek bu kayıpların özellikle çocuklarda sıkça görülen ‘gizli açlık’ sorununun başlıca nedenlerinden biri olduğunu ifade etti.

Biyofortifikasyonun bir “yeniden kazanım” süreci olduğunu vurgulayan Çakmak, “Buğdaya dışarıdan bir şey eklemedik. Zamanla kaybedilen mineralleri ona geri kazandırdık. Bu ürün, ‘tarladan sofraya’ felsefesinin başarılı örneklerinden biridir” şeklinde konuştu.

Proje, Sabancı Üniversitesi önderliğinde 15 farklı ülkede gerçekleştirilen 12 yıllık uluslararası bir çalışmanın Türkiye'deki uygulaması olarak dikkat çekiyor. Saklıköy bisküvisi ile başlayan bu yaklaşımın, ekmekten süte, çaydan makarnaya kadar birçok temel gıdada uygulanabileceği ifade ediliyor.

HEM ÇİFTÇİYE HEM TÜKETİCİYE FAYDA SAĞLAYACAK MODEL

Ülker ve Sabancı Üniversitesi iş birliği ile geliştirilen bu modelin yaygınlaşması, çiftçilere yeni gelir fırsatları sunmayı ve daha besleyici ürünlerin toplumla buluşmasını hedefliyor. Saklıköy’ün yeni ürünü, sürdürülebilir tarım ve sağlıklı beslenme hedeflerini bir araya getiren öncü bir örnek olarak öne çıkmaktadır.