Turizm Çalışanlarına Şok İddia! Sertaç Sedat Köksal Yasayı Değerlendirdi: 10 Gün İzin Yasak mı?

FEYZA NUR ÇALIKOĞLU

"Haftalık izin süreleri 3 güne mi indirildi?", "Artık 10 gün çalışıp tatil yapamayacak mıyız?" şeklindeki çarpıtmalar, sosyal medyada turizm sektörü çalışanları arasında hızla yayıldı. Bu endişe verici söylentiler, Meclis'e sunulan yeni yasa tasarısıyla daha da alevlendi. Sosyal Güvenlik Uzmanı Sertaç Sedat Köksal, bu yasa teklifinin ayrıntılarını değerlendirdi ve durumun gerçekte çok farklı olduğunu ortaya koydu. İşte yasa teklifinin arka planı...

Yaz aylarının en hareketli dönemlerinde, turizm çalışanlarının kafasını karıştıran "haftalık izin" konusunu, Meclis'e sunulan "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile gündeme geldi. Teklifin 10. Maddesi, özellikle belgeli konaklama tesislerinde çalışanların izin günleri konusunda yeni bir esneklik sunuyor. Ancak, sosyal medyada bu değişiklik "hak kaybı" olarak değerlendirilince, durum neredeyse kaosa sürüklendi.

MEVCUT SORUNLARINIZ GÖRÜNÜRLEŞTİ

Sosyal Güvenlik Uzmanı Sertaç Sedat Köksal, konuyu daha iyi anlayabilmek için öncelikle mevcut duruma bir göz atmak gerektiğini ifade ediyor. İş Kanunu çerçevesinde bir işçinin, haftada 6 gün çalışıp 1 gün dinlenme hakkı bulunan bir düzenleme mevcut. Ancak, turizm gibi yoğun ve vardiyalı çalışmaların olduğu sektörde bu düzenlemeler çoğu zaman kağıt üzerinde kalıyordu. Köksal, "Birçok çalışan, bir hafta salı günü, diğer hafta perşembe günü izin kullanıyor. Hatta neredeyse 12 gün kesintisiz çalışıp ardından iki gün izin alabiliyor. Bu durum, uygulamada yaygın olmasına rağmen teknik olarak yasaya aykırıydı ve denetimlerde otellerin başını ağrıtıyordu," diyerek mevcut sistemin tutarsızlığına dikkat çekti.

YENİ DÜZENLEME NE SUNUYOR? HAK KAYBI VAR MI?

İşte bu karmaşanın tam ortasında bulunan Madde 10, mevcut durumu yasal bir çerçeveye oturtmayı hedefliyor. Uzman Sertaç Sedat Köksal'ın yaptığı değerlendirmeye göre yeni düzenlemenin içeriği şöyle:

Esnek İzin Planlaması: Haftalık 45 saat çalışma süresini tamamlayan bir turizm çalışanı, hafta dinlenme hakkını, hak ettiği günden sonraki dört gün içinde kullanabiliyor. Bu, iki izin günü arasındaki sürenin 10 günü aşmaması gerektiği anlamına geliyor.

İşçinin Onayı Gereken: Bu esnekliğin uygulanabilmesi için en önemli unsur, işçinin yazılı rızasının alınmasıdır. İşçi, bu onayı 30 gün önceden yazılı bildirimde bulunarak geri çekme hakkına sahip.

İzin Süresi Azalmıyor: Köksal, "Yapılan düzenleme, haftalık izin süresini (en az 24 saat) azaltmıyor. '10 gün çalışmadan izin verilmeyecek' gibi ifadeler tamamen yanıltıcı, bu tür söylemlere itibar edilmemeli," diyerek endişelere açıklık getirdi.

ÖZETLE: KISITLAMA DEĞİL, YASAL BİR YAKLAŞIM

Uzmanlar tarafından değerlendirilen kanun teklifi, turizm sektöründe uzun yıllardır uygulanan "değişken izin günü" uygulamasını yasal bir çerçeveye oturtma amacı taşıyor. Hedef, işverenlerin iş yoğunluğuna göre planlama yapabilmesini sağlamak ve aynı zamanda işçinin yasal haklarını güvence altına almak.

Esasında büyük bir hak kaybı doğurmayan bu düzenleme, mevzuat ile uygulamanın uyumlu hale getirilmesi adına atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak yine de uzmanlar, tüm çalışanların bu tür yasal değişiklikleri yakından takip ederek haklarını bilmeleri gerektiğini vurguluyor.