Kebapçıdan Şok İtiraf! ‘Helal’ Dedi, Yaban Domuzu Skandalı Ortaya Çıktı!
Fransa'nın Strazburg şehrinde faaliyet gösteren bir kebapçı, uzun süre etlerini 'Helal' olarak pazarladı; ancak etlerin yaban domuzu olduğu belirlendi. Denetimlerin ortaya çıkardığı bu skandal sonrası kebapçının açıklamaları ise dikkat çekici...

Fransa'nın Strazburg kentinde "helal et" sunduğunu iddia eden bir kebapçı, müftülük tarafından yapılan denetim sonucunda yıllar boyunca yaban domuzu eti sattığı gerekçesiyle kapatıldı. 2016 yılından itibaren helal sertifikası ile hizmet verdiği belirtilen "Le Damas Royal" isimli restoran, yapılan denetimde hem etin içeriğinin hem de sertifikanın sahte olduğu tespit edildi.
LABORATUVAR TESTLERİ: NE TAVUK NE DE DANA
Fransa basınında geniş bir yankı uyandıran bu olaya göre, denetim sırasında alınan kebap etinin farklı bir tat vermesi uzmanların dikkatini çekti. Laboratuvar analizleri sonucunda etin ne dana ne de tavuk olduğu belirlendi. Yapılan incelemelerde kebapların içeriğinde yıllarca yaban domuzu eti kullanıldığı kesinleşti.
"DAHA DOĞAL" SAVUNMASI TEPKİ ÇEKTİ
İşletmenin sahibi Khaled T., kamuoyunun tepkilerine yanıt verirken olayı savunmaya çalıştı. "Yaban domuzu, doğa içerisinde özgürce hareket eder. Piliç çiftliklerindeki tavuktan daha organik," şeklinde konuşan işletmeci, sosyal medyada büyük bir eleştiri akınına maruz kaldı.
HELAL BELGESİ SAHTE: PAINT İLE HAZIRLANMIŞ
Denetim sırasında duvarda asılı olan helal sertifikası da incelenerek detaylı bir araştırmaya alındı. Belgede geçen “Fransa-Doğu Etik Kontrol Enstitüsü” adlı kurumun gerçekte hiçbir resmi kaydı olmadığı anlaşıldı. Üstelik bu sertifika, basit bir biçimde Paint uygulamasıyla tasarlanmıştı. Sertifikada yer alan adres ise Almanya'nın Kehl bölgesinde bulunan bir posta kutusuna aitti.
İŞLETME KAPATILDI, SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Skandalın ortaya çıkmasının hemen ardından Fransız yetkililer, işletmeyi derhal mühürleyerek faaliyetlerini durdurdu. Olayla ilgili yasal süreç başlatıldı. Tüketicilerin sağlığını ve dini hassasiyetlerini hiçe sayan bu durum, Avrupa'daki helal gıda denetimlerinin ne denli yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.