İmamoğlu'ndan Diploma Davası Açıklaması: Hukuksuzluk İçin Üçüncü Bir Geç Kalma mı?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, üniversite diplomasının iptali ve kendisine yönelik açılan “resmi belgede sahtecilik” davasıyla ilgili sosyal medya üzerinden görüşlerini paylaştı. Bu durumu “hukukun ve adaletin dışına taşan bir süreç” olarak değerlendiren İmamoğlu, yapılan soruşturmaların yalnızca siyasi motivasyonlarla yürütüldüğünü öne sürdü.

İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi'nin diplomasını iptal etmesinin ardından başlattığı dava sürecinde üniversitenin mahkemeye sunduğu belgelerdeki “kanunsuzlukları” gündeme getirdi. Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Diploma ile ilgili yargı süreci, benim üzerimde yürütülen soruşturmaların ne denli hukuk ve adaletten uzak bir çizgide devam ettiğini bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul Üniversitesi’nin verdiği iptal kararına karşı açtığımız davada, üniversitenin mahkemeye ilettiği belgeler, ne kadar aceleci ve hukuksuz bir şekilde hareket edildiğini açıkça gösterdi. Açılan davaların tümünün arkasında yatan siyasi nedenler gün yüzüne çıktı. Üniversite yönetimi, fakültenin alması gereken kararı niçin kendisinin aldığını ‘Geç kalacaktık’ diyerek gerekçelendiriyor. Neye geç kalıyordunuz? Hangi sinsi planın zamanında gerçekleşmemesi için acele ediliyordu?”

“SAHTECİLİK NEREDE?”

İmamoğlu, kendisine yöneltilen sahtecilik iddialarına da sert bir yanıt verdi. Eğitim belgelerini eksiksiz bir biçimde sunduğunu ve belgelerinin incelenmesi sonucunda diplomasını aldığını ifade ederek şöyle devam etti:

“Ayrıca benim hakkımda açılmış olan sahtecilik davası tamamen absürt. Belgelerimi hiçbir eksiklik olmadan teslim etmişim, üniversite bu belgeleri incelemiş ve geçişimi onaylamış. Eğitime devam edip mezun olduktan sonra diplomasını almışım. Burada sahtecilik nerede? Sürekli benimle uğraşan savcı da ortada herhangi bir sahtecilik bulamayınca, hayali bir suçlamaya yönelmiş. Üstelik suçu ‘iştirak halinde’ işlediğimi savunmuş. Peki, kimler bu suça iştirak edenler? Onlar da iddianamede yer almıyor. Eğer hukuk gerçekten işlemiş olsaydı, bugün beni değil bu usulsüzlüklere imza atan kişileri yargılayan bir sistem olacaktı. O günlerin gelmesi de uzak değil. Çünkü biz korkmayız, susmayız ve asla geri adım atmayız.”

NE OLMUŞTU?

18 Mart 2025 tarihinde İstanbul Üniversitesi, Ekrem İmamoğlu'nun İşletme Fakültesi diplomasını iptal etmişti. Bu kararın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “resmi belgede zincirleme sahtecilik” suçlamasıyla İmamoğlu hakkında bir iddianame hazırladı.

İddianamede, İmamoğlu'nun 1990'lı yıllarda İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptığı süreçte sunduğu belgelerin, YÖK tarafından tanınmayan Northern Kıbrıs Üniversitesi’ne (UCNC) ait olduğu ifade edildi. İddianameye göre, bu belgeler Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) olarak gösterilerek İmamoğlu'nun kayıt işlemleri yapılmıştır. Ayrıca İmamoğlu'nun bu durumu bilerek kamuoyunda “DAÜ’den yatay geçiş” algısını sürdürdüğü iddia edilmektedir.

8 YIL 9 AYA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR

Savcılık, İmamoğlu'nun “sahte belgelerle yatay geçiş yaptığı ve bu belgeleri Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile Milli Savunma Bakanlığı gibi kurumlara sunduğu” iddialarıyla zincirleme resmi belgede sahtecilik gerekçesiyle 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası ile bir siyasi yasak talep etmektedir. Davanın seyrinin önümüzdeki günlerde başlaması beklenmektedir.

Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu dava ile ilgili İmamoğlu'nun yaptığı açıklamalar, siyasi otoritenin yargı üzerindeki etkisine dair tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Muhalefet, süreci bir siyasi operasyon olarak nitelendirirken, iktidar cephesinden şu ana kadar resmi bir beyanat gelmedi.