11 Temmuz Cuma Hutbesi: Diyanet'ten Bu Hafta Hangi Konu Öne Çıkıyor?
Bu haftaki Cuma hutbesinin konusu belirlendi. 11 Temmuz Cuma Hutbesi’nin tam metni, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dinhizmetleri.diyanet.gov.tr adresinde yayımlandı. Hutbede "Sahih Dini Bilginin Önemi" üzerinde durulmuş olup, bu bilgilerin toplumsal etkisi ele alındı. Türkiye'deki camilerde okunacak hutbede, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında önemli mesajlar paylaşıldı. 11 Temmuz Cuma hutbesinin tam metnini ve detaylarını keşfedin!

Mübarek Cuma günlerinin vazgeçilmez bir parçası olan camilerde, cemaatle birlikte yapılan namazların yanı sıra hutbelerle de dini değerler tekrar hatırlatılmakta. 11 Temmuz Cuma günü için hutbe konusu belirlendi. Bu haftanın "Sahih Dini Bilginin Önemi" temalı hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlandı. Hutbede, "Sahih dini bilginin hâkim olduğu toplumlarda; bid'at ve hurafeler barınamaz, istismar ve istismarcılara kapı açılamaz, fitne ve fesat ateşi körüklenemez. Din, vatan ve millet aidiyeti göz ardı edilemez. Allah ve Resulünün önüne hiçbir şahıs veya ideoloji geçemez." şeklindeki ifadeler dikkat çekmektedir. İşte 11 Temmuz 2025 tarihli Cuma hutbesinin tam metni…

SAHİH DİNİ BİLGİNİN ÖNEMİ
Muhterem Müslümanlar!
Gelecek Salı, milletimizin birlik ve beraberliğine, vatanımızın bölünmez bütünlüğüne yönelik FETÖ’nün hedef aldığı kanlı darbe girişiminin yıl dönümünü anmakta olacağız. Allah’ın yardımı, devletimizin kararlılığı ve aziz milletimizin cesareti sayesinde bu hainlerin planlarını boşa çıkardığımız direnişin üstünden tam dokuz yıl geçti. O gece; istiklal ve istikbalimizi tehdit eden iç ve dış düşmanlara karşı kadın, erkek, genç ve yaşlı demeden, yan yana durup karşı durduk. Minarelerden yükselen salalar eşliğinde; birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla ülkemize göz dikenlerin kirli hedeflerini alt üst ettik.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تَنْصُرُوا اللّٰهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ اَقْدَامَكُمْ “Ey iman edenler! Eğer Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” ayetinin tecelli ettiği o gece, düşmanlara ve bölücülere asla geçit vermedik, hamdolsun.

Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslam, insana izzet ve itibar veren, güven ile yönlendiren, barış ve huzur dinidir. Ancak tarihî süreçte bazı birey ve gruplar, İslam'ın kutsal değerlerini kendi çıkarları için kullanmaktan çekinmemişlerdir. Kötü niyetli planları hayata geçirmek için insanların en saf olan dini inançlarını suistimal etmekten imtina etmemişlerdir. Allah’ın adını, Kur’an-ı Kerim’i, sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’i ve ibadetleri kendi amaçlarına ulaşmak için araç olarak kullanmışlardır.

Ancak bilinmelidir ki; Allah ve Resulüne duyulan derin sevgiyle dolu kalpler ve sahih dini bilgiyle aydınlanmış akıllar olduğu sürece hiçbir istismarcı, karanlık hedeflerine ulaşamayacaktır. Vatanına, milletine, dinine ve devletine bağlı genç nesiller yetiştikçe; aklını, kalbini ve ruhunu şeytana teslim eden hiçbir hain, milletimize yenilgi yaşatamayacaktır, Allah’ın izniyle. Zira hutbeme başlarken paylaştığım ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz, inanan kullarını asla yalnız bırakmayacağını şöyle müjdelemiştir: “Allah, iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin dostları ise onları aydınlıktan alıp karanlığa götüren tâğut, şeytan ve zalimdir. Onlar, cehennem ehlidir ve orada ebedi kalacaklardır.”

Kıymetli Müslümanlar!
15 Temmuz ihaneti, bize sahih dini bilginin, Kur’an ve sünnetin ışığında ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Hadis-i şerifinde, sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bizleri şöyle uyarmaktadır: “Size iki şey bıraktım. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar: Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”
Sahih dini bilgi; inancımızı yaşamak, korumak ve geleceğe taşımak için en güvenilir sığınak ve sağlam bir kalkan vazifesi görmektedir. Sahih dini bilginin hâkim olduğu bir toplumda; bid'at ve hurafeler yeşeremez, istismara ve istismarcılara kapı aralanamaz, fitne ve fesat ateşi alevlenemez. Din, vatan ve millet aidiyeti asla göz ardı edilemez. Allah ve Resulünün önüne hiçbir kişi ya da ideoloji geçirilmemelidir.

Değerli Müminler!
Bugün bile, milletimizin birlik ve kardeşliğini hedef alan, ümmet-i Muhammed’in geleceğini tehdit eden istismarcı kişi ve yapılar, kötü emellerinden vazgeçmemiştir. Bize düşen, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, لَا يُلْدَغُ الْمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ وَاحِدٍ مَرَّتَيْنِ “Mümin, bir delikten iki kere ısırılmaz.” uyarısını dikkate alarak, tedbirli olmak ve dikkatli kalmaktır. Aile yapımızı, ibadetlerimizi, değerlerimizi istismar etmeye çalışanlara karşı sağduyulu, bilinçli ve ferasetli olmak zorundayız. Allah’ın bizlere emanet ettiği çocuklarımız ve gençlerimizle bizzat ilgilenmeli, onları istismarcıların ve sapkın ideolojilerin insafına bırakmamalıyız. Onlara sahih dini bilgiyi, güvenilir kaynaklardan, doğru metotlarla, ehli kişilerden almalarını sağlamak büyük bir sorumluluktur.
Bu vesileyle geçmişten günümüze din, vatan ve mukaddesat için canlarını feda eden şehitlerimizi, ve özellikle de bu hafta Pençe-Kilit harekâtında şehit düşen kahramanlarımızı rahmetle anıyor; gazilerimizi de minnet ve şükranla yâd ediyorum.

Hutbemi, Allah Resulü (s.a.s)’nin şu hadisiyle sonlandırmak istiyorum: “Dini dünya işleri için kullanan insan ne kötü bir insandır! Arzu ve istekleri onu yoldan saptıran insan ne kötüdür!”
