Londra'dan Sarsıcı Yatırım Haberi! Merkez Bankası'ndan Kritik Sinyal
TCMB Başkanı Fatih Karahan, Londra'daki yatırımcılarla yaptığı toplantılarda faiz indirimine dair sürpriz açıklamalarda bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın lideri Fatih Karahan, Londra'da yatırımcılarla gerçekleştirdiği gizli toplantılarda, faiz politikaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Karahan’ın beyanları, Merkez Bankası'nın faiz indirimine acele etmeyeceğini ve yurt içindeki tasarruf eğilimlerinin karar alma süreçlerinde belirleyici bir rol oynayacağını ortaya koydu.
Yatırımcılerin büyük bir ilgiyle izlediği bu görüşmelerde, Karahan’ın faiz indirimlerinin yalnızca “mevduat davranışlarının istikrara kavuşması ve TL cinsinden tasarrufların sürekliliği” sağlandığında mümkün olacağına dikkat çekmesi, piyasalarda da dengeli bir beklenti oluşmasına yol açtı.
FAİZ İNDİRİMİ MÜJDESİ Mİ VAR?
Gelen bilgilere göre, Karahan, yatırımcılarla yaptığı müzakerelerde enflasyonun azalmasına rağmen para politikasında ani bir gevşeme göstermeyeceklerini kaydetti. "İç tasarruf dinamikleri, TL mevduat tercihleri ve finansal istikrar" gibi etkenleri dikkatli bir şekilde izlediklerini belirten Karahan, indirim kararlarında piyasa tepkileri ve potansiyel döviz yönelimlerinin de dikkate alınacağını ifade etti.
Özellikle 3 aya kadar vadeli Türk Lirası mevduatlarda ortalama faiz oranının yüzde 58 seviyelerine ulaşmış olması ve enflasyondaki sınırlı gerilemeye rağmen, Karahan’ın temkinli yaklaşımı, Merkez Bankası’nın önceliklerinin hâlâ fiyat istikrarı ve Türk Lirası’na olan güvenin sürdürülmesi olduğunu göstermektedir.
PİYASALARDA 2,5 – 3,5 PUANLIK İNDİRİM BEKLENTİSİ
TCMB, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 24 seviyesinde korurken, haziran ayındaki enflasyon rakamının yüzde 35,1 olarak açıklanması piyasalardaki faiz indirim beklentilerini artırdı. Ancak, temmuz ayında yürürlüğe giren mevduat ve yatırım fonlarındaki stopaj artışı, bireysel yatırımcıların dövize yönelebileceği endişelerini de beraberinde getirdi.
Analistlere göre, mevcut tablo, Merkez Bankası’nın “e-dolarizasyon” riskini artırabilir. Bu nedenle, olası bir faiz indiriminin, hem ekonomik göstergeler hem de yatırımcı davranışları doğrultusunda dikkatlice planlanması gerekecek.
