Ahmet Davutoğlu'ndan Kritik Uyarı: Fransız ve İsrail Politikalarının Tehlikeleri!

Davutoğlu, "Fransız sömürge planına benzer bu bölücü strateji, günümüzde İsrail tarafından uygulanmakta" diyerek, Şam'a yönelik saldırıların amacının Suriye’yi etnik ve mezhepsel olarak bölmek olduğunu ifade etti. Ayrıca, İsrail'e karşı 8 maddelik bir eylem planı sunmayı önerdi.

Ahmet Davutoğlu'ndan Kritik Uyarı: Fransız ve İsrail Politikalarının Tehlikeleri!

Gelecek Partisi'nin lideri Ahmet Davutoğlu, İsrail'in Suriye'nin başkenti Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binasına ve Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine yönelik gerçekleştirdiği saldırılar sonrasında sosyal medya platformunda detaylı bir açıklama yaparak, İsrail'in bölgedeki istikrarsızlık stratejisini sert eleştirilerle kınadı.

Davutoğlu, yaptığı açıklamada İsrail'in kurulmasından bu yana benimsediği iki temel stratejiyi vurguladı: “Bölge ülkelerini birbirine düşman etmek ve bu ülkelerin içindeki etnik ve mezhepsel toplulukları da karşı karşıya getirerek ülkeleri daha küçük parçalara ayırmak.” İsrail'in Suriye'ye yönelik uluslararası hukuka aykırı saldırılarını bu çerçevede ele alan Davutoğlu, bu harekete Suriye'yi Sünni Arap, Nusayri Arap, Kürt ve Dürzi bölgelerine ayırma amacının hizmet ettiğini belirtti.

"SÜVEYDA ANLAŞMASINDAN RAHATSIZ OLAN İSRAİL, ŞAM'ı HEDEF ALDI"

Davutoğlu, Dürzi lideri Yusuf Jarbuu'nun öncülüğünde Süveyda'da merkezi hükümetle imzalanan anlaşmanın İsrail'i rahatsız ettiğini dile getirerek şu ifadelere yer verdi:
“İsrail, Süveyda’nın yönetiminin merkezi devlet anlayışı çerçevesinde Şam’a devredilmesinden ve ortak güvenlik sisteminin oluşturulmasından hoşlanmamaktadır. Bu nedenle, kendisine yakın olan Dürzi grupları kışkırtmış, Golan’daki Dürzileri sınıra yönlendirmiş ve sonuçta Şam’a bir saldırı gerçekleştirmiştir.”

DAVUTOĞLU'NDAN SEKİZ MADDELİK STRATEJİ ÖNERİSİ

Açıklamasında İsrail’in “bozguncu politikalarına” karşı alınması gereken tedbirleri sekiz maddede sıralayan Davutoğlu, Türkiye'nin aktif bir diplomasi sürdürmesi ve bölgesel barış için liderlik rolü üstlenmesi gerektiğini vurguladı:

Suriye'nin Egemenliği Türkiye'nin Güvenlik Önceliği Olmalı: Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü kendi güvenlik çıkarlarıyla bağlantılı görmeli ve Şam yönetimiyle işbirliği yaparak İsrail saldırılarına karşı Birleşmiş Milletler nezdinde girişimlerde bulunmalıdır.

ABD ile Net İletişim Kurulmalı: İsrail’i cesaretlendiren ABD’ye karşı yerine getirilmesi gereken tutum açık ve net olarak ortaya konmalıdır; İsrail’in saldırgan tutumunun Türkiye’nin güvenliğini tehdit ettiği belirtilmelidir.

Uzlaşı Çabalarına Destek Sağlanmalı: Türkiye, Şam yönetiminin Süveyda’daki Dürziler, Lazkiye’deki Aleviler ve Haseke’deki Kürtlerle yaptığı uzlaşma girişimlerini desteklemelidir.

Canbolat ile Arabuluculuk: İsrail karşıtı bir tutum sergileyen Lübnan Dürzilerinin lideri Velid Canbolat ile beraber Şam yönetimi ve Dürziler arasında arabuluculuk gerçekleştirilmeli ve İsrail’in bölücü girişimlerine engel olunmalıdır.

SDG Temel Unsurlarına Karşı Önlem Alınmalı: İsrail yanlısı Dürzilerle eş zamanlı hareket eden SDG unsurlarına karşı Türkiye gerekli tedbirleri alacağını duyurmalı ve Rakka ile Deyr ez-Zor'da merkezi yönetime destek verilmelidir.

Kürt Kartı Etkisi Aşılmalı: İsrail’in Kürtleri Türkiye, Suriye ve Irak'a karşı kullanma stratejisi, etkin bir dizi politika ile boşa çıkarılmalıdır.

Terörsüz Bölge Süreci İleri Taşınmalı: Türkiye, “Terörsüz Türkiye” ve “Terörsüz Bölge” hedefleri doğrultusunda Suriye merkezi yönetimi ile Suriye Kürtleri arasındaki sorunların çözümünde aktif rol almalıdır. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile de bu bağlamda ilişkiler derinleştirilmelidir.

Millî Ordu Kurulmalı: Suriye’nin egemenliğini koruyacak şekilde tüm etnik ve mezhepsel grupların dâhil olduğu bir millet ordusunun kurulması amacıyla askeri danışmanlık sağlanmalıdır.

"FRANSIZ SÖMÜRGE PLANI GÜNÜMÜZDE İSRAİL TARAFINDAN UYGULANIYOR"

Davutoğlu, İsrail’in bölgede hayata geçirmek istediği stratejiyi tarihsel bir bağlamda değerlendirerek, “Fransız sömürge planı olan bu bölücü politika günümüzde İsrail tarafından uygulanmaktadır.” sözleriyle belirtti. Türkiye’nin bu durum karşısında daha fazla gecikmeden bölgesel barış için etkili ve çok yönlü bir strateji geliştirmesi gerektiğini ifade etti.